12 Nisan 2013 Cuma

Tekerlemeler (işitme konuşma terapisi eğitim materyali)


TEKERLEMELER
(A)
v alkollü lala kabahatli laleye namus tahtında nasihat etti.
v ademe adem gerektir, adem anlar ademi, adem adem olmayınca nitsin adem ademi.
v alaca abadalı üç tunç tas kayısı hoşafı.
v abalı acar aç adalı afacan ağrılı ahçının ailesiyle ajansta akıllı alışkan amelinin anasına apansız armutçu asalak aşırı atak avare ayaşlıyla azizlik etti.
v abana’dan adana’ya abarta abarta apar topar ahlatla ağdalı avuntucu ahmak ahmet’in avadanlıklarını aparanlardan acar apdullah ile aptal abdi akşam akşam bize geldi.
v afyonlu arabacı ali, adanalı aptal ahvan’ın av atkısını,arabanın arkasına attı.
v alem aladana aldı, aladanalandıda biz bir aladana alıp aladanalanamadık.
v akrep etmez akrabaya ettiğin,akrabanın akrabaya kimse bilmez nittiğin.
v adam adamdır olmasa da pulu,eşek eşektir olmasa da çulu.
v az yiyen az uyur,çok yiyen güç uyur.
v al kibar kızını işlesin bulana bulana,al çıtak kızını gezsin eğlene eğlene.
v al külahını,eyvallah dahi içindedir.
v alim olmak istersen durma yaz, cahil olmak istersen durma kaz.
(b)
v babasının benekli bıldırcını bitişik bostanda böceklerden bunalarak büzüldü.
v bizim bebek babamın pempe piposunu birden bire bibere batırdı.
v büyük büstü büklüm büklüm büken bünyanlı bücür büyücü bütün bütün üzüldü.
v babaeskili babacan bahri beberuhi bedri ile bıyıksız bıçkıcı bıngıldak bigalı bikez biher’in bigadiçteki bonbon bonmarşesine varmışlar,oradakilerin yüzlerine bön bön bakarak büyülü büyük buhardanlığı buğulu buğulu boşaltıp bomboş bırakmışlar,sonra da bodrumda gözden kaybolmuşlar.
v ben bademe baktım badem bana baktı, ben bademden bıktım badem benden bıktı.
v baba baki bandırmalı bacı’nın basmalarını balıkesirli bakkal basri’ye bağlattı.
v eller bazlamalandıda,biz bazlamalanamadık.
v bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirlerine bağlayıp perlepe berberi bastıbacak bedri ile beraber bursa barı’na parasız giden bu paytak budala ,babası topal badi’den biberli bir papara yedi.
v becerikli bedri bebekli beyzadelerle belediyeden beyaz bez becerdi.
v bilgili bir bildik bilgisiz bir bildikten binbir kere iyidir.
v bilmeyenler bilmediklerini bilseler bilirlerdi.
v bahtiyar bey’in büyükbabası bakiban bey,beyoğlu’nda böbrekçi bekir’e böbür böbür böbürlenirken,beceriksiz bilal,biberli bumabarı,börekçinin başına boca etmiş.
v bıyıklı bıçkın bıldırcınları bırakmak için bıçak aradı.
v bostanda boğazlaşan bodrumlu boksör bol bol boyalı boruları boylu boyuna boşalttı.
v buruşuk bulgar bulgur bularak bunak budalayı buram buram bunalttı.
v beylik kaşık aşsız,kargir bina taşsız olmaz.
(c)
v cambaz cevat ,cılız cimri çoşkunla cömertliğe cumbada cür’e ettiler.
v caddedeki canfesci cacan’ın camındaki canfeslerin cazibeleri cariyerelerin canın cayır cayır yaktı.
v cihangir cihetindeki cibiliyetsiz cimri ciğerci,cici cins civcivleri,cibinlikçilerin cila sepetine koydu.
v siz ocak kıvılcımlandırıcılarından mısınız,kapı gıcırdatıcılarından mısınız? Ne ocak kıvılcımlandırıcılarındanım,ne kapı gıcırdatıcılarındanım.
v cemil cemile cemal cumaları,cilacı cüce canip’in cicili bicili cumbalı ciltevinde cümbür cemaat cacıklı civcivle,cücüklü cacık yerler.sonra da cebecili cingöz coğrafyacının cinci cici annesinin cırcır böceğini dinlerler.
v ceylan cemil cevizlikte cezbereli cemal’in cezvesini cebe indirdi.
v cıvık cıvık cıvacının cılız cırcırları ciyak ciyak cırlarken cızbızla cızladılar.
v coğrafya coşkun’u çoşturdu.
v cumbada cuma cumartesi cura ile curcuna çaldılar.
(ç)
v çul ardından çomak sokan çok olur.
v çardaklı çeşmedeki çırak çiçekleri,çobanın çöreğini ve çuvallarını çürüttü.
v çatalca’da topal çoban,çatal yapıp çatal satar.nesi için çatalca’da topal çoban,çatal yapıp çatal satar?kârı için çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar.
v çarık çorap dolak,ben sana çarık çorap dolak mı dedim?
v çubuktaki çukura çuvaldızlı çuvalcı ile çubuk çuhacı düştüler.
v üstü üç taşlı taç saplı üç tunç tası çaldıran mı çabuk çıldırır yoksa iç içe yüz ton saç kaplı çanı kaldıran mı çabuk çıldırır?
v çımacının çıplak çırağı çıkrıktaki çıkınını bir çırpıda çınara çıkardı.
v civit cahit’e ‘’be hey çaçabalı çepiç çerçi çakaloz çayır horozu çöpçatan çurçur çiriş otu’’ demiş.
v çankırılı çarıkçı çakır çardakta çalgı çalınırken çapılcularla çan çan etti.
v çimentotan çirkin çini çipil çiçekli çilekâr çingeneye çifte attı.
v çatalağzında çatalsız çatalcalı çatalcının,çarpık çurpuk çançiçeğini,çalçene çoruhluya çarptırmasına ne dersin?
v çekirge’de çelimsiz çetin,çelik çekiççinin çek çek arabasını çekti.
v çolak çobanın çorapsız çopur çocuğu,çomardan çoluk çocuğu çorak yerlere kaçırdı.
v çömelen çömez çörekleri çöplenirken çöküntü duydu.
v çünkü çürükçü çüş dedi.
v çolak çobanın çorapsız çopur çocuğu,çomardan çoluk çocuğu çorak yerlere kaçırdı.
v çömelen çömez çörekleri çöplenirken çöküntü duydu.
v çünkü çürükçü çüş dedi.
(d)
v be kurudayı! Ne kuru darı bu darı a be kurudayı!
v ballandıran dalları ballandırmalı mı,ballandırmamalı mı?sonra o bala daldırılan baldıran dalları dallandırmalı mı,ballı dala dallandırmamalı mı?
v düdüklü düğmeci dünden beri düzüne düzüne düğme düzünlerinidüzgün düzeltemedi.
v düşkün düşündeş düşünselde düşçü düşümsellikle düşümceleme düşselliğini düşününden düşürmüş,düşürürse düşüncesizlikle düşündürücü bir düşünsellik kazanır.
v dört deryanın deresini,dört dergahın derbendine devrederlerse dört deryadan dört dert,dört dergahtan dört dev çıkar.
v dadaylı dadımın dodurgalı düdük dedesi diline doladığı debdebeli dedim dedisiyle dırdırını dilinden düşürüp de birkez olsun doya doya düden diyemeden düdenin dallara doldurduğu doyumluk yemişlerden doyasıya yiyemeden darı dünyadan göçüp gitti.
v dadaylı davulcu davuluna dayanan davut dayıyı darbukayla darbetti.
v derviş dede destanlarını derlemekten dertlerine devam edemedi.dilber dilbaz dindar dilaver’e dilbaz diyerek dikişlerini dikti.
v dır dır dırlanan dışarda dımdızlak dırlandı.
v doksan dokuz dolaplı doktor,dolandırıcı dondurmacıdan dopdolu dondurma dolabı aldı.
v dörtyollu döşemeci döşemelerin düşüntülerini dört köşe döşeklere döndüre döndüre döktü.
v duvarcı dursun dutluğun duvarındaki durakta durdu.
(e)
v gece penceredeki benekli tekir kedi,kendi tenceresindeki eti yedi.
v eğer eleşkirtli eleştirmen eşref ile edremitli bedri’yi ege’nin en iyi eyecisi biliyorlarsa,bende ermenekli erdem ergene’nin en iyi elektrikçisidir derim.
v eğri tarlaya eğir kükürt ektim,eğir kükürt içlendi,eleklerden elendi.
v edremitli ela gözlü esmer eylülde el altından elmacı efenin eşi eşref’le emanetçinin eşeğine bindiler.
(f)
v farfara ferfelek fırıl fırıl fileli folluğu fötr fuarında düzenledi.
v fermanlı fabrikatör farmason filden,fiilden,fısıltıdan,fosilden, flütten,filitten,fötrden fellik fellik kaçar.
v fitneci fikret firketeci fikri ile fidanlıkta fiskoşlaşıp firar etti.
v farfaracı fatma falcı faize ile fanila fabrikasında fasulye falına baktılar.
v feraceli fethiye feneryolunda fenerli feride feryatla fenalaştı.
v farfaracı fikriye ile favorili faso fiso fahri,fatsalı fatma’yı görünce,fesleğenci filozof feyyaz’ı fındıkçı ferhunde’yi anımsayarak feveran ettiler.
v fındıklıda fıçıları fırçalayan fıçıcı,fıçıları fırıl fırıl fırlattı.
v fondancı fondanları fokur fokur fokurdattı.
v fötr,fötrlerden,fötrleri,fötrlere.
v futbolcular fundalıkta futbol aynadılar.
v flütçü füsun fünvarı füzenle karaladı.
v flemenkte flemenklerin flemenkçe mi konuştuklarını düşüne düşüne fertiği çektiler.
(g)
v getirince el getirir,yel getirir,sel getirir,götürünce el götürür,yel götürür,sel götürür.
v güneyli girgin gammaz galip gavurdağında güpe gündüz galeyana gelmiş de,gülgiloğlu gaziantepli gazup gazinocuyu gitarist ile birlikte gümüşhane’ye göndermiş.
v galip geyve’de gırgır giden gocuklu göçmen gururuyla güldü.
v garzanlı gamsız galip gammazlıktan gazetecilikten gayretle garkedildi.
v geçen gece gemerek’ten gediz’e gelen gebzeli gezginci gizemcilerden gitarist general genzel gençlere gerçek dışılıkla gerçeklik dışı ilişkiler arasında ne gibi bir gerçekçilik gerçekliği olduğunu sordu.
v gözlükçünün gözü gözlemecinin gözlemelerinde mi,gözlemecinin gözü gözlükçünün gözünde mi?
v geçimsiz gelin geyve’den gelirken gelinliğindeki gerdanlığını getirdi.
v gizlice gizlenen giritli gibi giyinmekten giresunlu girdaba girdim.
v gıdasızlıktan gıcır gıcır gıcırdayanlara gıdaklamaktan gına geldi.
v güzel günlere güvenen gürbüz gürcü gürül gürül gürül gürledi.
v gulyabaniler gurbette gurlanarak gururlandılar.
(ğ)
v doğan goğandan tatlı,doğacak ondan tatlı.
v dağ dağı sağar,bağ bağı bağlar,yağ yağı dağlar,soğan soğana ağlar.
v sen ağa ben ağa,ineği kim sağa?
(h)
v her kadın hanesinin hem hanımı hem halayığıdır.
v habeş hemşire hırkalı hizmetçi hoppa hödüğe hurmaları hürmetle sundu.
v halıcı halim,hâlâ halamın has halısını hallaç hâlis’ten alıp halime’ye vermemiş.
v havzalı hadi hancı haydar’a hasetinden hastanede hassas halkıhayal kurarak havalandırdı.
v hamamhanede hahambaşı hahamı homur homur homurdanıp görünce hemencecik heyacanlandı,hızlandı,hoşnutsuz erken erken giderken birden bire karşısında beliriveren hollandalı helga’ya ‘’hah!haydi hohla,hemen hoh de bakayım!’’ dedi.
v heceye hevesli heykeltraş,heybet heybesi hemşiresi hendekli hesna’ya hediye etti.
v hilebaz hilmi hindistan’dan hizmetçi hintli hikmeti hile ile himayesine getirdi.
v hımlı hırçın hristiyan hırsızlıkla hırkasında hızlı hızlı hıfsetti.
v horasanlı hoppa hoca hokkabaz hoyrat hozatlının hotozuna hoyratlıkla hoşafları döktü.
v hükümlü hüseyin hünerine hürmetsizlikten hüzünlü hüzünlü hüsnü’yle hüngür hüngür ağladı.
v hurmacı hulki huysuzluktan hurmalarını huniye tıktı.
v hödük höyükte höykürerek hörgücünü höpürdetti.
(ı)
v ısmarlama ırgat ışıklının ıssız ırmağında ıslak ıvır zıvırını ısıta ısıta ısındı.
v ığdır ığıl ığıl akan ılıman ırmağının kıyıları tıklım tıklım ılgın kaplıdır.
(i)

v ibrikleri icad eden içli idealist iffet,iğreti ihtiyar ikiz ilerici imparatoru incirlili iri ispanyolun işaretli itiyle ivedilikle iyice izledi.
v iki hakiki tilki mikinin biricik pilicini yiyip bitirdi.
v gül dibi bülbül dili gibi,gül dibi bülbül dili.
v izmaritçi izzet izbe istasyonlarda işporatasınınişkilli işkilli izinsiz ikibin ikiyüz istavriti istiflerken inekçi ihsan inatçı irfan’ın işporta imbiğini ilaçladı.
(j)
v jale japonyalı jandarmadan japonca öğrendi.
v jurnalci jale ile jeneratör müjgan,japonya’dan jilet,jant,jet,jambon,jelatin,jartiyer,jeton,jarse,japon gülü getirdiler.
Jerseli jeolog jestini jeolojide yaptı.
Jüli jübilesinde jüriyle jüpitere yalvardı.
(k)
v kardeş kardeşi bıçaklamış,dönmüş yine kucaklamış.
v karlar yağar kış değil mi,kişi halin bilse hoş değil mi?
v kırk tas has kayısı hoşafı.
v kırk kartal,kırkı kalkar,kırkı konar.
v kamilin katibi kamuran kağıtçıdan kağıt almış.
v kırk kırık küp,kırkının da kulpu kırık kara küp.
v kara kâhküllü ketenli kız,kibar komşusuna köprülü kuyuda küstü.
v kaynayan kazan kapak tutmaz,keskin kılıç kınını kesmez.
v galata kulesi kapısı karşısındaki kurukahvecinin gıgısı çıkık dişi kırık kurbağa kafalı karakoncolos kalfası hakkı,karışıklığa getirip kahveye kavruk kakule kırığı getirdi.
v erkek kel kör kirpi,dişi kel kör kirpiye demiş ki “sen benim tarlama girme”,dişi kel kör kirpi erkek kel kör kirpiye demiş ki “sen de benim tarlama girme”,erkek kel kör kirpi ile dişi kel kör kirpi arasında kavga çıkmış.erkek kel kör kirpi,dişi kel kör kirpiyi öldürmüş.
v koca kokoz kokainman kokorozlana kokorozlana kazablankalı kozmonot kostere kök, kok,köken,kokot,kök sökmek,kokoreç,kök mantar,köknar,köçekçe,kör kandil,kremanoryum,kösnüklük ne demek diye sormuş.
v kınıklı kılıbık kırpıntı kıyasettin kırımlı kılkuyruk kıtmir’in kıkır kıkır kıkırdatarak kısküçük külhaniye külüstür kürşat külünklü küngün üstüne küttedek devirdi.
v kilisli kikirik kilimci kilizman’da ki kilitli kilisede kimliğini kimseye sezdirmeden kucak kucak kuskuslu kuşkonmazı kumkuma kuşuna kişiliksiz kulağa kaçan kirli karlos kirpiye de kuşadası’nın kuşhanesindeki kuşbaşlı kuşbazla birlikte önce kişnişli kuşüzümünü sonra da kumla’nın kumlu kuş kirazını yutturmuş.
v şu karşıda bir dal,dalda bir kartal,dal sarkar kartal kalkar,kartal kalkar dal sarkar,dal sarkar kartal kalkar kantar tartar.
(l)
v lala latif laleli lambasını,lacivert lake lavabodan nazik nadide şefkate verdi.
v lülebuburgazlı lüleci lüpçü lüfer lüzumlu lüks lüle taşlarını lüp lüp etti.
v latifeci ladenli lamia latif lambasını laborotuvarda lakırdıcı lalanın lacivert lake lavabosuna koydu.
v lavantacı lekeli layla leblebici leylek lemi’ ye letafetli leylaklar levhasını gösterdi.
v liseli lirik limonatacı limanda litrelik limonlu likörler aldı.
v losyoncu lord lokomotifin loş lokantasında lokumcunun lokmalarını lokma lokma yuttu.
v lügatlı lütfi lütfen lügatını lütfetti.
(m)
v marmara’daki marmarisli mermerciler mermerciliği meslek edinmişler ama,mamak’taki mamacılar manyetizmacılıkla marmelatçılığı meslek edinememişler.
v şu yamayı köseleye yamamalı mı yoksa yamamalı mı?
v şu yoğurdu mayalamalıda mı saklamalı,mayalamamalıda mı saklamalı?
v mehtapta melekleri mesteden mezcup mecdi mezarlıktan mezarcıları mevlevinin mevlüdünde methetti.
v midesiz miskin minik misafir miço’nun mikroplu mini mini miki minkalesini yaladı.
v merdivenci mercan mermer merdivenden düştü.
v moskof model mosmor morararak modern mozaiklerde mola verdi.
v maskeli madenci mardinli mahçup macit’i malu manifaturamanlarıyla mahkemede mahkum etti.
v müessese müdürü müştak,mühim mücadelelerle mübad mükerrem’imükemmel müdafaa etti.
(n)
v nazik nadide narinlikten namelerini nallıhanlı nakkaş nazif nankör naci ile nakletti.
v nankör nalbant nallamalı mı,nallamamalı mı?
v nezaketli nekre nedim nevrastenik neşesiz nekes necmiye nefesini neşretti.
v niğdeli nigar,nişanlı nihat,nispetsiznilüfer’le nihayetsiz nikah ninisi söyledi.
v nişantaşı’nın nısfı nişadırlandı.
v nobran noter noktadaki nohutları normalden noksan buldu.
(o)
v ovada oğlakları otlatan oymak beyi’nin oğlu osman,ormanın ortasındaki otağın ocağında odunla oynayıp durdu.
v lobutları loş locasında notalayan normal lord losyoncunun lokantasında nohutları lokumlarla karıştırdı.
v obacının ocakçısı odacı oflu oğuz,oh diyen ojeli oklavacı olgun omuzlu onat’la operada orkestradaki osman’ı otel ovada oynayarak ozan’a yakalattılar.
v okmeydanı’ndan oğuzeli’ne oto-stop yap,oltu’da volta at,olta at,orhangazi’de orhanelili orhan’a orostopolluk öğret,sonra osmancıklı osman’a otoydu totydu fotoydu say dök.
(ö)
v öküz ülür gönü kalır,yiğit ölür ünü kalır.
v öteden beri örekeyle öküzü örten örtü örerek öğünen ödemişli ödlek ömer öksürüklü özdemiri’in örsünü ödünç aldı.
(r)
v ramazanda razakizade rastıklı rasim raftaki radyonun rabıtasını kesti.
v ramazanda rizeli remzi,rüküş rümeyza’ya ratlamış da römorkör rehabilitasyon rızk,rot,rob,ring,ray,radyoaktivite ve rab nedir diye sormuş.
v reşit’le reşat reklamda rekabeti refahtan rezalet mertebesine çıkardılar.
v romanyalı romantik romancı roza,roma’da romantik rol oynadı.
v riyaziyeci rıfat ricalin riyasetini rica etti.
v rönesans römorkörü battı.
v rüşvetçiler rütbe rütbe rüşvet aldılar.
v rıfkı’yla rıza rıhtımda rızıklarını aradılar.
(s)
v sağmal inek sağdan sağar,sağır salih onu sağar.
v sen seni bil sen seni,bil sen seni bil sen seni,sen seni bilmezsen patlatırlar enseni.
v köprünün altında serçecikler serkeşirler serkeşirler,su içinde sevişirler.
v zaman saman satar,saman zaman satar.
v selimiye’de sekizbin sekizyüz seksen sekiz semerli semerci,seçkin semerlerini sedefçi sefer’e senetsiz sepetsiz verdi.
v siyah sineklerle sivri sinekler siyah sinemada sivilvceli sivil sipahileri sinirlendirdiler.
v sason’un susuz sazlıklarında sadece soğanla sarımsak yetişebileceğini söyleyen samsunlu sebzecilerin sözüne sizler de sessizce ve sezgilerinize sığınarak inanabilirsiniz.
v sungurlulu suçsuz subay,suçlu suriyeliyi subaşında susuzluktan susturdu.
v süleyman’ın salkım söğüt’te ki süt kardeşi süslü saniye’ye samsun’da ki suavi’nin sınıf arkadaşı suat’la söz kesildi.
v süslü sütçü süzgeçten süzülmüş sütünü sürtük sünepe süt nineye süzme sütlaç yaptırdı.
v sokaklarda soluyan solucan soytarı somurtkan sopalı sobancıya sonsuz sorularını sordu.
v sıcaklardan sızlanan sındırgılı sıyrık sıdıka sırıktan sıska sıvacıyla sıtmadan sızlandı.
(ş)
v şiş şişeyi şişlemiş,şişe keşişe şiş demiş.
v şu köşe yaz köşesi,şu köşe kış köşesi,ortada boş su şişesi.
v paşa tası işe beş tas kayısı hoşafı.
v ibiş ile memiş mahkemeye gitmiş,mahkemeleşmiş mi mahkemeleşmemiş mi?
v şavşatlı şaban,şarkışlalı şipşakçı şekip bir de şıpsevdi şehim’e şişhane’den şeytan kuşu mu,şönine masa şemsiyesi mi,şason mu,şezlong mu ne,birşeyler almaya gitti.
v şom ağazlı şoför şosede şoförlük yapıyor.
v şaklaban şamdancı şaban şatafatlı şatosunda şaşmaz şakrak şairleri şanlı şafak şarapçısının şarabıyla şaşırttı.
v şemsipaşa pasajında sesi büzüşesiciler.
v şık şıllık şımarık şırfıntı şeyda şıkır şıkır oynadı.
v şöhretli şovalye şölende şovalesini şöminede aktı.
v şurupçu şule’nin şubesi şubatta şurupları şubelendirdi.
v şüpheli şükrü,şükerasını şüphelendirdi.
(t)
v tatar tepsici tıknaz titiz tosun tömekeci tulumbacıyla tütün tüttürdü.
v tiryaki turşucu tarator tortusunun tiritçi tahsin’in tereyağlı tirit tenceresine kattı.
v batı tepede tahta depo dibinde beytuted eden putlu dede tekkesinden matrut bitli vedat dar derece tatlı tatlı duttan dürülü pide yutup pösteki dide dide dört ayda dört türlü derde tutuldu.
v tıraşlı tırtıl tıpacı tıknaztırnaklarını tıkır tıkır tıkırdattı,tıkır tıkır tıkırlandı.
v taçlı taze tahtında tahtadan tavandaki tahtaları takır takır takırdattı.
v tembel tefeci teyze terliklerini teker teker terli tekin’in tepesinden temiz tekir’e fırlattı.
v tirkileri tir tir titreten tibetli titiz tiryaki timsahlardan tiksindiğinde titremedi.
v tövbekar tömbekici tövbe töreninde tömbekiye tövbe ederken tökezledi.
v tümenin tüfekçisi tüneldeki tütüncüyle tütün tütürdü.
(u)
v ulaştırmacı uçak uçurumda uçurtma gibi uyudu.
v bu mumun mumu umumumuzun mumudur.
v uluborlu utangaç ulviye ile urlalı uğursuz ulvi,uğraşa uğraşa urfa’da ki urgancılara uzun uzun ulam urgan sattılar.
v ucuz uçurtmacı udi ufuk uğurlu’nun uhdesinden gelerek ukalalıkla ulus’taummadık unutkanlıkla upuzun urganları usta uşaklara uvertürcü ile uyumadan uzattı.
v ulu orta utanmazlıklarla umumu usandıranlar uslandılar.
(ü)
v ülker üzüntüden üzüm üzüm üzüldü.

v ünlü üç ünlü üniversiteli üçgen üslubu üretti.
v ücretli üçlü üdeba ülkücü ümit ünlü ürkek üstün üşümez ütücü ileüyev üyeve üzüldüler.
v ürdünlü ünlü üfürükçü üryani ünye,üsküdar,ürgüp üzerinden ülküdeşlerine üstüpü,üstübeç,üvez üzüm,üzengi taşı ve üzün götürürken üveylikten ürüyerek üvendirelerini sürüyerek yürüyen üçkağıtçı ülkü’nün ürküntü üreten ünü batasıca ünlemleriyle ürküverdi.
v götür küpü dök küpü getir küpü.
v ülker!le ülfet üslupsuz üstatla ülfiyet ümidiyle üstebeç üstüvanesinden ücret almadılar.
(v)
v vere vere verem verdi.
v varlıklı veri,vırvırcı vikontla voyvoda vuruşunda vucutlandılar.
v vırvırcı vedia ile vıdıvıdıcı veli velinimeti vatman vahit’e vilayette veda edip vefa’ya doğru vaveylasız ve vedasız velespitle volta vurularken,voleybolcu vakran bir virtüöz vicdanı ve viranşehirli vatansever viyolonselist vecibe ile karşılaştılar.
v vanlı vali valizini vazolarla vahşi vatman vapura koydu.
v vicdansız vikont villasının viraneliğinde vicdansızca vikontesiöldürdü.
v vücutlu vükela vü vüzera vücudettiler.
v venedik’te vebadan vefat eden vedat’ın veresesi vekaleti velveleye verdi.
(y)
v yaramaz yarasız yapamaz.
v yalvaçlı yelpazeli yıldız yirmi yoksul yörükle yumurtalarını yükledi.
v yel yepelek yelken yürek.
v yeni yelpazeli yekta yerli yekpare yeleğine yedi yeni yeşil yemeni yerleştirdi.
v yoksul yoğurtçu yolbilir yozgatlı yoksulluk yobaz yolcuya yolunmuş yorganını sattı.
v yakası yağlı yaşar yapcının yanındaki yangında yalnız yaldızlı yaş yazısını çıkardı.
v yusyuvarlak yusuf yumurtalı yusufçuları yukarı yurttaki yuvalarına yumruklarıyla yolladı.
v yıldızlı yıldırım yılanlarıyla yıkıcıları yıldırdı.
(z)
v zühre ile zuhal zümrüt gibi zuhur ettiler.
v zır deli hınzır,deli hınzır deli.
v zamkçı zevzek zirzop zilli zorba zurnacıyla züğürtledi.
v az kaz uz kaz boyunca kaz.
v ararlı zarif zahit zamkçı zavallı zamire zambaklarda zalimlik etti.
v zevzek zeki zehir zerrelerini zaminlikte zerrin’in zevzi zeybek zenciye zeytinlikte verdi.
v zıpır zıpzıpçı zımbacı zavansız zırzopla zırıl zırıl aplayarak zırvaladılar.
v zaralı zavit zarlık kilidi zarcı zarife’ye verdi.
v zakirzade zati bey zatı tanır.
v züğürt züppe zülüflü zühreyle züğürtledi.

 kaynak: www.rehabilitasyonveozelegitim.com