Terapi
sırasında rahat çalışabilmek için çocuğun doğru pozisyonlanması çok önemlidir. Çocuğun
başı ve sırtı dik ve rahat bir pozisyonda olmalıdır. Sp’li çocukların çoğu yüz,
boğaz ve baş çevresi kasları kontrol etmekte güçlük çekerler. Bu durum konuşma,
çiğneme ve yutma sorunlarına neden olur. Çocuğu yardımcı ekipmanlarla başını, boynunu
ve sırtını destekleyerek terapi yapılabilir. Çocuğun ayaklarının yerle temas
halinde olması önemli, çocuk oturamıyorsa ayak tabana portatif bir destek
konulabilir. SP’li çocuklarda ayını zamanda duyu bütünlüğü bozukluğu da vardır.
Ayaklar zemin üzerinde olursa çocuk kendini güvende hisseder.
SP’li
çocuklarda genellikle yüzeyel göğüs solunumu gözlenmektedir. Göğüs solunumunda
daha çok kaburgalar arasındaki ve boyundaki kaslar çalışır ve akciğerler tam
genişleyip açılmaz. Sonuçta akciğerler akıcı, net, anlaşılır konuşmayı
geliştirmek için gereken miktarda hava ile dolamaz. Net, anlaşılır ve akıcı
konuşma için diyafram solunumu gereklidir.
Doğru
solunum (diyafram solunumu): Nefes burundan alınıp ağızdan verilir. Nefes alırken
karnı yukarı doğru hareket eder ve nefes verirken aşağı doğru iner. Bu şekilde
göğüs kafesinde çok fazla hareketin olamamasını beklemekteyiz. Çalışmalara önce
sırt üstü yatarken başlıyoruz. Diyafram solunumun doğru gelişmesi için azar
azar ancak sık sık çalışmalıyız. Bu konu çok önemli araka arkaya çok yapılan
solunum egzersizleri aşırı oksijen alımı nedeniyle baş dönmelerine neden
olabilir. Diyafram solunum egzersizi yaparken yavaş nefes alıp yavaş nefes
vermek altın kuraldır. Her bir egzersiz 15 tekrardan oluşmalı ve en az yarım
saat aralıklarla çalışmalıyız.
Bir
çok araştırmacı artikülasyon bozukluklarının düzeltilmesinden önce solunumun
fonksiyonlarının geliştirmesinin daha önemli olduğunu vurgulamaktadır. Çünkü
çocukların yeterli solunum gelişimi olmadan ve konuşma sırasında nazal
rezonansı, fonasyonu, tonlamayı sağlamadan sadece ses çalışarak başarıya
ulaşmanın mümkün olmadığını düşünmektedir. Ayrıca sadece artikülasyon çalışmak yanlış
söylenen seslerin daha da pekişmesine yol açabilir. “Nazal rezonansının artması: yumuşak damak-yutağın konuşma sırasında (burun
sesleri hariç) kapanmaması, yetersiz kapanması (velofaringel yetmezlik,
yetersizlik) şeklinde görülür.”
- · Solunum kontrolü ve abartılı ağız hareketleri ile birlikte ağız içi boşluğu artırarak, ses perdesini artırmak ve aşırı nazaliteyi azaltmak.
- · Konuşma ve konuşma dışı egzersizlerin kullanımı ile velofaringeal kapanmayı kolaylaştırmak aşırı nazaliteyi engellemek.
- · Terapi sırasında kısa cümlelerle solunum düzenlenmesine odaklanmak.
- · Ağız çevresi kaslarını kontrolünü artırmak için konuşma hızı düşürmek. Konuşma hızını azaltmak konuşma anlaşılırlığını artırır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder