10 Eylül 2017 Pazar

SEREBRAL PALSİ VE KONUŞMA TERAPİSİ (3)

Terapi sırasında rahat çalışabilmek için çocuğun doğru pozisyonlanması çok önemlidir. Çocuğun başı ve sırtı dik ve rahat bir pozisyonda olmalıdır. Sp’li çocukların çoğu yüz, boğaz ve baş çevresi kasları kontrol etmekte güçlük çekerler. Bu durum konuşma, çiğneme ve yutma sorunlarına neden olur.  Çocuğu yardımcı ekipmanlarla başını, boynunu ve sırtını destekleyerek terapi yapılabilir. Çocuğun ayaklarının yerle temas halinde olması önemli, çocuk oturamıyorsa ayak tabana portatif bir destek konulabilir. SP’li çocuklarda ayını zamanda duyu bütünlüğü bozukluğu da vardır. Ayaklar zemin üzerinde olursa çocuk kendini güvende hisseder.
SP’li çocuklarda genellikle yüzeyel göğüs solunumu gözlenmektedir. Göğüs solunumunda daha çok kaburgalar arasındaki ve boyundaki kaslar çalışır ve akciğerler tam genişleyip açılmaz. Sonuçta akciğerler akıcı, net, anlaşılır konuşmayı geliştirmek için gereken miktarda hava ile dolamaz. Net, anlaşılır ve akıcı konuşma için diyafram solunumu gereklidir.
Doğru solunum (diyafram solunumu): Nefes burundan alınıp ağızdan verilir. Nefes alırken karnı yukarı doğru hareket eder ve nefes verirken aşağı doğru iner. Bu şekilde göğüs kafesinde çok fazla hareketin olamamasını beklemekteyiz. Çalışmalara önce sırt üstü yatarken başlıyoruz. Diyafram solunumun doğru gelişmesi için azar azar ancak sık sık çalışmalıyız. Bu konu çok önemli araka arkaya çok yapılan solunum egzersizleri aşırı oksijen alımı nedeniyle baş dönmelerine neden olabilir. Diyafram solunum egzersizi yaparken yavaş nefes alıp yavaş nefes vermek altın kuraldır. Her bir egzersiz 15 tekrardan oluşmalı ve en az yarım saat aralıklarla çalışmalıyız.
Bir çok araştırmacı artikülasyon bozukluklarının düzeltilmesinden önce solunumun fonksiyonlarının geliştirmesinin daha önemli olduğunu vurgulamaktadır. Çünkü çocukların yeterli solunum gelişimi olmadan ve konuşma sırasında nazal rezonansı, fonasyonu, tonlamayı sağlamadan sadece ses çalışarak başarıya ulaşmanın mümkün olmadığını düşünmektedir. Ayrıca sadece artikülasyon çalışmak yanlış söylenen seslerin daha da pekişmesine yol açabilir. “Nazal rezonansının artması: yumuşak damak-yutağın konuşma sırasında (burun sesleri hariç) kapanmaması, yetersiz kapanması (velofaringel yetmezlik, yetersizlik) şeklinde görülür.”


  • ·      Solunum kontrolü ve abartılı ağız hareketleri ile birlikte ağız içi boşluğu artırarak, ses perdesini artırmak ve aşırı nazaliteyi azaltmak.
  • ·       Konuşma ve konuşma dışı egzersizlerin kullanımı ile velofaringeal kapanmayı kolaylaştırmak aşırı nazaliteyi engellemek.
  • ·        Terapi sırasında kısa cümlelerle solunum düzenlenmesine odaklanmak.
  • ·   Ağız çevresi kaslarını kontrolünü artırmak için konuşma hızı düşürmek. Konuşma hızını azaltmak konuşma anlaşılırlığını artırır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder